Kasten Yaralama Suçlarında Alınan Adli Rapor İçeriğinde Yer Alan “Hassasiyet” ve “Fonksiyon Kısıtlılığı” İbarelerinin Delil Niteliği, Yargıtay Kararları ve Beraat Yönündeki İlk Derece Mahkemesi Kararı
Uygulamada kasten yaralama suçuna ilişkin yürütülen yargılamalarda basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaralamayı belirten adli raporun varlığı suçun sübutu açısından yeterli kabul edilmekte ve sanığın cezalandırılması yoluna gidilmektedir. Oysaki raporun içeriğinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ibaresinin bulunması rapor verilen kişinin yaralandığına ilişkin somut bir olguyu ifade etmez. Hassasiyet ve fonksiyon kısıtlılığı şeklindeki belirlemelerin, muayene edilen kişinin yaralandığını gösterir somut bir olguyu değil yaralandığını iddia ettiği bölgeye muayeneyi gerçekleştiren hekimin dokunduğu sırada hissettiği subjektif hissiyatı ifade ettiği, özellikle olay anlatımında yaralama eyleminin şiddetinin ciddi olarak tarif edildiği durumlarda ekimoz, abrazyon, yırtık gibi dışarıdan görülebilecek ve somut yaralanma belirtilerinin de bulunması gerektiği unutulmamalıdır. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, 04.02.2020 tarihli ve 2019/18580 E., 2020/1918 K. sayılı kararı ile Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, 09/10/2017 tarihli ve 2017/1194 E., 2017/12436 K. sayılı kararı bu doğrultudadır.
Hassasiyet tarifine dayalı düzenlenen adli raporun suçun sübutu açısından yeterli kabul edilmediği ilk derece mahkemesi kararı
Uygulamada kasten yaralama suçuna ilişkin yürütülen yargılamalarda basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaralamayı belirten adli raporun varlığı suçun sübutu açısından yeterli kabul edilmekte ve sanığın cezalandırılması yoluna gidilmektedir. Oysaki raporun içeriğinde basit… pic.twitter.com/D9e1ELxlqi
— Av. Bedirhan Şimşek (@AvBedirhanSim) January 2, 2024