Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 31.05.2023 tarihli ve 2021/18450 E., 2023/4006 K. sayılı kararı
HÜKÜM ÖZETİ : “İstinaf mahkemesince, sanık hakkında ilk derece mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyet kararı kaldırılarak duruşma açılmadan, dosya üzerinden beraat kararı verilebilir.”
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2021/18450 E. , 2023/4006 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Yalan tanıklık
HÜKÜMLER : Beraat
Sanıklar … ve … hakkında, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi tarafından kurulan beraat hükmüne karşı, katılanlar tarafından temyiz isteminde bulunulduğu görülmekle, bu sanıklarla sınırlı olarak yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çiftlik Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2020 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında yalan tanıklık suçundan cezalandırılmaları istemi ile dava açılmıştır.
2. Çiftlik Asliye Ceza Mahkemesinin 13.03.2020 tarihli kararı ile sanıklar hakkında yalan tanıklık suçundan 2 şer yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
3. Bu karara karşı, katılanlar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Kayseri Bölge
Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 07.12.2020 tarihli kararı ile sanıklar hakkında atılı suçtan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar İsmail ve …, sanıklar hakkında atılı suçun oluştuğunu, kendilerinin ceza almaları için mahkeme huzurunda yalan söylediklerini, istinaf mahkemesi kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğini belirterek hükmü temyiz etmişlerdir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. … 22.02.2019 günü kolluğa müracaatla alınan ifadesinde … ve eşi …’ın evine doğru yürüdüğü sırada, ellerine geçirdikleri sopalar ile üzerine doğru koştuklarını ve kendisine yönelik küfür ve tehdit içeren sözler sarfettiklerini beyan ederek şikayetçi olmuş, tanık olarak da Ferdi ve …’u göstermiştir.
2. Ferdi ve …’un kollukta alınan ifadelerinde, …’un evine doğru yürüdüğü sırada İsmail ve …’ın, onun üzerine sopalarla yürüyerek küfür ve tehditte bulunduklarını beyan etmişlerdir.
3. Ayşe ve … hakkında, Çiftlik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakaret ve tehdit suçlarından açılan davada 19.09.2019 günlü celsede dinlenen …, sanıklar ile sadece sözlü olarak tartıştıklarını, kesinlikle sopa ile saldırmadıklarını, hakaret etmediklerini, bu sırada olay yerine Gülhan ve ve …’un geldiklerini, kendisine “sen İsmail ve Ayşe’yi, beni sopa ile tehdit edip kovaladılar, bana hakaret ettiler diye şikayet et biz şahitlik yaparız” dediklerini, gidip şikayette bulunduğunu ancak şu anda şikayetten vazgeçtiğini, pişman olduğunu belirtmiştir.
4. Sanıklar Ferdi ve … 25.09.2019 tarihli celsede dinlenmiş, kolluktaki beyanlarını tekrar etmişlerdir. Mahkeme, sanıklar hakkında atılı suçlardan beraat kararı verildikten sonra, … hakkında iftira, Ferdi ve … haklarında ise yalan tanıklık suçundan soruşturma açılması için suç duyurusunda bulunulması üzerine, incelemeye konu bu dava açılmıştır.
5. … savunmasında, Ayşe ve … ile aralarında bazı anlaşmazlıklar olduğunu, İsmail’in ona küfür ettiğini, bundan sonra Ferdi’yi arayıp yanına çağırdığını, İsmail’in kendisine hakaret ettiğini söylediğini, onun da “beni sopayla kovaladılar diye şikayetçi ol, dava aç, biz de şahitlik yaparız” dediğini, bunun üzerine şikayetçi olduğunu, ancak teyzesinin kızı olan Ayşe ile barıştıklarını, sadece aralarında ağız tartışması olduğunu ilk mahkemede anlattığını beyan etmiştir.
6. Gülhan ve … savunmalarında, sadece gördükleri olayı anlattıklarını, yalan tanıklık yapmadıklarını beyan etmişlerdir
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesi …’un açıkça iftira suçunu işlediğini ikrar etmesi ve bu ikrarla birden fazla kez resmi makamlar önünde tekrarlaması nedeniyle beyanlarına itibar ederek sanıklar hakkında mahkumiyet kararı vermiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi ise, “sanıkların 25.09.2019 tarihli celsede alınan beyanlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunun şüpheli kaldığı cihetle, yalan tanıklık suçunu işlediklerine dair şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı” belirtilerek haklarında beraat hükmü kurmuştur.
IV. GEREKÇE
Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2022 gün ve 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde “hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı kanunun 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden verilen beraat kararında usul ve yasaya aykırılık olmadığından tebliğnamede yer alan bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
Olay ve olgular bölümünde belirtilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre sanıklar hakkında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirinde, incelenen dava dosyası içeriğine göre hukuka aykırılık görülmediğinden, katılanların temyiz itirazları reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 07.12.2020 tarihli kararında katılanlar tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çiftlik Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.05.2023 tarihinde karar verildi.