Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 27.06.2022 tarihli ve 2022/4812 E., 2022/16075 K. sayılı kararı
HÜKÜM ÖZETİ : Sanığın işlettiği işyerinde bulunan bilgisayar kasasında, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/08/2009 tarih ve 2009/412 D. … sayılı kararı ile 05/08/2009 günü arama yapılmasına ve CMK’nın 123 ve devamı maddeleri uyarınca el konulmasına karar verildiği ve bu karar doğrultusunda bilgisayar kasasına el konulduğu anlaşılan olayda; Mahkeme kararının yalnızca CMK’nın 116. ve 127. maddeleri uyarınca arama ve el koyma tedbirlerine yönelik olduğu, suç tarihi itibarıyla başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde CMK’nın 134 maddesi uyarınca bilgisayar ve bilgisayar kütükleri üzerinde arama yapılmasına ve elkonulmasına dair verilmiş bir karar bulunmadığı, bu suretle CMK’nın 134. maddesi hükümlerine riayet edilmeyerek bilgisayar kütüklerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilgisayar kasasına ait hard diskte hukuka aykırı yapılan bu arama ve el koyma sonucu elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil niteliğinde bulunduğunun gözetilmemesi hukuka aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/4812 E. , 2022/16075 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Müstehcenlik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve O Yer Cumhuriyet Savcısı
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın işlettiği işyerinde bulunan bilgisayar kasasında, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/08/2009 tarih ve 2009/412 D. … sayılı kararı ile 05/08/2009 günü arama yapılmasına ve CMK’nın 123 ve devamı maddeleri uyarınca el konulmasına karar verildiği ve bu karar doğrultusunda bilgisayar kasasına el konulduğu anlaşılan olayda; Mahkeme kararının yalnızca CMK’nın 116. ve 127. maddeleri uyarınca arama ve el koyma tedbirlerine yönelik olduğu, suç tarihi itibarıyla başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde CMK’nın 134 maddesi uyarınca bilgisayar ve bilgisayar kütükleri üzerinde arama yapılmasına ve elkonulmasına dair verilmiş bir karar bulunmadığı, bu suretle CMK’nın 134. maddesi hükümlerine riayet edilmeyerek bilgisayar kütüklerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilgisayar kasasına ait hard diskte hukuka aykırı yapılan bu arama ve el koyma sonucu elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil niteliğinde bulunduğunun gözetilmemesi,
2- Kabule göre de;
a- Sanığın TCK’nın 226/3. ve 226/4. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dayanak 01/09/2009 tarihli bilirkişi raporunda; incelemeye konu görüntülerin çocuk yaşta kız çocuklarına, hayvanlara ve doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin müstehcen görüntüler olduğu kanaati belirtilmiş ise de, uzman olmayan kişilerce tanzim edilen rapor içeriğinin yeterli olmadığının anlaşılması karşısında, suça konu görüntülerin içeriğinde çocukların ve hayvanların kullanılıp kullanılmadığı, doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışların bulunup bulunmadığı konusunda, yöntemine uygun şekilde bilirkişi raporu aldırılarak, bu görüntülerde doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışların bulunup bulunmadığının, çocukların ve hayvanların kullanılıp kullanılmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b- İddianameye konu görüntülerde; hem çocukların kullanıldığı cinsel içerikli görüntülerin bulunduğunun tespiti, hem de bu görüntülerde hayvanların ve doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışların tespiti halinde ise, her ne kadar sanığın eylemleri TCK.nın 226/3. maddesinin son cümlesi ve 226/4. maddesindeki iki ayrı suçu oluştursa da, TCK.nın 44. maddesinde tanımlanan fikri içtima kuralı gereğince en ağır cezayı öngören TCK nın 226/3.maddesinin son cümlesinin uygulanması gerektiği gözetilmemesi,
c- Sanık hakkında, TCK’nın 226/3. maddesi uyarınca hüküm kurulurken sonuç ceza olarak 1 yıl 8 ay hapis ve 25 gün adli para cezası” yerine “1 yıl 8 ay hapis ve 25 gün hapis” yazılması ve TCK’nın 61/8. maddesine göre adli para cezaları hesaplanırken, cezaların bireyselleştirilmesi sırasında sonuç olarak ulaşılan miktarların sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün için belirlenen miktarla çarpımı sonucu ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, sonuç ceza olarak 25 gün ve 5 gün adli para cezaları belirlenmesi suretiyle TCK’nın 52/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık … ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.