Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 24.03.2021 tarihli ve 2019/9011 E., 2021/3093 K. sayılı kararı
HÜKÜM ÖZETİ : “Aile içi geçimsizliğin kaynağının katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacıyla evlilik birliği devam ederken alınan ses kayıtlarının boşanma davası sırasında mahkemesine sunulması suç teşkil etmez.”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme
Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat
Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İddianamedeki anlatım ve uygulanması istenen sevk maddelerine göre; sanığın eşi ile olan konuşmalarını içeren ses kaydını boşanma davasına sunması nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 133/3. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme ile aynı Kanunun 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından da dava açılmasına rağmen sadece sanığın katılanla aralarında geçen konuşmaları kaydetmesi eylemi açısından TCK’nın 133/1. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçundan beraat kararı verildiği ve gerekçeli karar başlığındaki, hükmün gerekçesindeki ve hüküm fıkrasındaki açıklamalara nazaran TCK’nın 133/3. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme suçuna ilişkin mahkemece bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, dava konusu edilen bu eylemle ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya kapsamına göre, resmi nikahlı eşi olan katılan … tarafından şahsına sürekli hakaret edildiğini iddia eden sanık …’ın, henüz boşanma davasının açılmadığı ve katılanla fiilen birlikte yaşadıkları dönemde, katılanla aralarında geçen tartışmayı ve bu esnada katılan tarafından söylenen rencide edici sözleri gizlice kaydedip, söz konusu ses kaydını delil olarak boşanma davasına sunduğu olayda;
Dosyada mevcut CD’de yer alan ses kayıtlarının içeriğine ve tarafların beyanlarına göre, konuşmanın tarafları sadece sanık ve katılan olup, sanığın tarafı olduğu konuşmayı kaydetmesinden dolayı iddianamede sanığa yüklenen TCK’nın 133/1. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçunun yasal unsurları oluşmadığı gibi, katılana ait ses kayıtlarını, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, kaybolma olasılığı bulunan delillerin muhafazasını sağlayıp, daha sonra açılan boşanma davasına sunarak, aile içi geçimsizliğin kaynağının katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davranmaması nedeniyle sanığın eyleminin TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığından, yerel mahkemenin beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığa isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.