Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08.12.2023 tarihli ve 2023/5200 E., 2023/7676 K. sayılı kararı
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08.12.2023 tarihli ve 2023/5200 E., 2023/7676 K. sayılı kanun yararına bozma kararına göre hükümlünün cezasının infazına ilişkin hususlarda, uyarlama yargılaması neticesinde verilen ikinci hükmün değil uyarlama yargılaması öncesinde verilen ilk hükmün kesinleşme tarihi esas alınmalıdır. Bu şekilde bir uygulamanın bazı durumlarda hükümlünün lehine bazı durumlarda ise aleyhine sonuç doğuracağını belirtmek gerekir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08.12.2023 tarihli ve 2023/5200 E., 2023/7676 K. sayılı kararı;
“6. Dairemizce de kabul edilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.06.2008 tarihli ve 2008/142 Esas, 2008/171 Karar sayılı ilamında da açıklandığı gibi “Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere, kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünde değişiklik (uyarlama) yargılaması, asıl ceza yargılamasının bütünüyle sonuçlanıp hükmün kesinleşmesinden sonra, ancak infazın tamamlanmasından önce yürürlüğe giren bir ceza yasasının, kesinleşmiş mahkûmiyet hükmüne, dolayısıyla infaza etkisi bulunup bulunmadığının saptanmasına ilişkin ve esas itibariyle infazı ilgilendiren ve etkileyen bir yargılama faaliyetidir. Ancak bu yargılamanın amacı, kesinleşmiş hükümde suç olduğu saptanan olaya ilişkin lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması ile sınırlı olduğundan, yeniden bir olay yargılaması yapılmasını gerektiren ayrıksı durumlar dışında, önceki yargılamada iddia ve savunma olarak ileri sürülen görüşler ile delillerin tartışılması ve değerlendirilmesine gerek bulunmamaktadır. Temel özelliği, talî yargılama olmasıdır. Bu bağlamda, sonraki yasanın lehe sonuç doğurup doğurmadığının saptanması, lehe ise uygulanması ile sınırlı, kendine özgü bir yargılamadır. Bu talî yargılamada, aslî ceza yargılaması sürecinde kesinleşmiş bulunan önceki kararın dışına çıkılamayacak, oradaki suça konu sabit eyleme uygulanması olanağı bulunan yeni yasadaki hükümler bütünüyle tatbik olunduktan sonra yeni yasanın lehe sonuç doğurduğunun saptanması halinde, hükümlünün bu sonuçtan faydalanması için, infaza konu olabilecek nitelikte bir hüküm kurulmasıyla yetinilecektir”
7. Hükümlünün hakkında verilen ve 23.05.2014 tarihinde kesinleşen hükümden sonra bu hüküm ile belirlenen 1 yıl 8 aylık denetim süresi dolmadan denetim süresi içerisinde 05.08.2015 tarihinde kasıtlı bir suç işlediği anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 51 … maddesinin yedinci fıkrası uyarınca erteli cezanın kısmen ya da tamamen infazına karar verilmesi şartlarının gerçekleşmiş olduğunun kabul edilmesi ancak aynen infazına karar verilmesi gereken sürenin kesinleşen ilk hüküm ile belirlenen hapis cezası süresi olmayıp, bu hüküm ile ilgili olarak sonradan yürürlüğe giren yasa gereğince mahkemece yapılan uyarlama yargılaması sonucu 12.05.2022 tarihinde hükümlü hakkında verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına karar verilmesi, uyarlama yargılamasının amacının kesinleşmiş hükümde suç olduğu saptanan olaya ilişkin lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması ile sınırlı ve kendine özgü bir yargılama olduğu gözetilmeksizin, uyarlama yargılaması sonucu verilen kararın kesinleşme tarihi esas alınarak, denetim süresinde suç işlenmediğinden bahisle İnfaz hakimliğince verilen karara karşı yapılan
itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.“
❗️Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 08.12.2023 tarihli ve 2023/5200 E., 2023/7676 K. sayılı kanun yararına bozma kararına göre hükümlünün cezasının infazına ilişkin hususlarda, uyarlama yargılaması neticesinde verilen ikinci hükmün değil uyarlama yargılaması öncesinde verilen ilk… pic.twitter.com/MIHnffcUIO
— Av. Bedirhan Şimşek (@avbedirhansim) February 29, 2024