Uyuşturucu Madde Ticareti/Etkin Pişmanlık
Kolluk tarafından aranan araçta birden fazla sanığın bulunduğu ve yakalanan uyuşturucu maddenin hangi sanığa ait olduğunun tespit edilemediği noktada, hakkında diğer sanığın suçlayıcı beyanları dışında mahkûmiyete elverişli delil bulunmadığı aşamada ikrarıyla suçun ortaya çıkmasını sağlayan sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Bu noktada uyuşturucu madde ticareti suçlarına ilişkin etkin pişmanlık uygulaması açısından yapılması gereken sanığın suçunu ikrar etmediği senaryoda dosya kapsamında bulunan diğer delillerin mahkûmiyetine elverişli olup olmadığının tespit edilmesidir. (Pekâlâ sanığın ikrarından sonra başkaca deliller elde edilmiş ve bu deliller mahkûmiyeti gerektiriyor olabilir. Bu bağlamda değerlendirilmesi gereken diğer deliller sanığın ikrarının gerçekleştiği aşamada mevcut bulunan diğer delillerdir.) Sanığın ikrarı dışındaki somut deliller mahkûmiyet hükmünün kurulması açısından yeterli değilse ikrar suçun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğal olarak bu durumda, etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Araçta bulunduğu için doğal olarak zan altında olan diğer sanığın sanığı suçlayıcı beyanları; uyuşturucu madde ticareti suçlarında zan altında bulunan diğer sanığın suçtan kurtulmak veya etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak amacıyla sarf ettiği sanığa ilişkin suçlayıcı beyanlarının tek başına mahkûmiyete esas alınamayacağına ilişkin Yargıtay CGK’nın 13.03.2018 tarihli 2016/426 E. , 2018/85 K. sayılı, 22.01.2019 tarihli 2017/380 E. , 2019/43 K. sayılı, 26.06.2012 tarihli 2011/776 E. , 2012/252 K. sayılı kararları ışığında mahkûmiyet hükmü kurulması için yeterli değildir. Dolayısıyla bu durumda, sanığın ikrarı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektirir. Araçta bulunan ve zilyetliğinin kime ait olduğu bilinmeyen uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu kabul ederek hakkında diğer sanığın suçlayıcı beyanları dışında delil bulunmadığı aşamada suçunun ortaya çıkmasını sağlayan sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının hukuka uygun olduğuna ilişkin Yargıtay 10. Ceza Dairesi 10.03.2025 tarihli 2021/9306 E. , 2025/2531 K. sayılı kararı;