Tebliğ Mazbatasında Gerekçeli Karar Tarihinin Yer Almamasını Hukuki Sonuçları;
Ceza yargılamasında kesinleşmiş dosyalarda eski hâle getirme ve tebligata ilişkin usûlsüzlüklerde tebliğ mazbatası incelenirken mutlaka göz önünde bulundurulması gereken önemli bir karar paylaşacağım. Konuya dikkat çeken
Tebliği çıkaran merciin adını, tebliği isteyen tarafın adını, soyadını ve adresini, muhatabın adını, soyadını ve adresini, tebliğin konusunu, tebliğin kime yapıldığını ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kişinin adını, soyadını, adresini ve 34. madde gereğince tebellüğe ehil olduğunu, tebliğ tarihini, saatini ve nerede yapıldığını, 30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi, tebligatın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine yapılması durumunda buna ilişkin kaydı, tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun adı, soyadı, sıfatı ve imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını içermeyen tebliğ mazbatasının Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in “Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı 35. maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu ve bu şekilde düzenlenen bir mazbatanın tebliğ şartını karşılamayacağı açıktır. Uygulamada tebliğe ilişkin mazbatada önemli bir oranda “gerekçeli karar” ibaresi bulunmaktaysa da gerekçeli kararın tarihine ilişkin bir ibareye yer verilmemektedir. Tebligata ilişki mazbatanın gerekçeli karar tarihini içermemesinden dolayı gerekçeli kararın zarf içerisinde olduğunu belgelendirme niteliğinin bulunmadığına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.02.2019 tarihli ve 2017/634 E., 2019/76 K. sayılı kararı;