TCK md. 191 kapsamında uyuşturucu madde bulundurma/kullanma suçuna ilişkin yürütülen yargılamalarda yapılan hatalar;
TCK md. 191 kapsamında uyuşturucu madde bulundurma/kullanma suçuna ilişkin yürütülen yargılamalarda yapılan hatalar;
- Uyuşturucu maddenin ele geçirilmediği, sanığın uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmediği durumda soyut ikrara dayalı olarak mahkûmiyet hükmü tesis edilmesi hukuka aykırıdır. (Aynı yönde Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 17.12.2018 tarihli ve 2018/5513 E., 2018/9413 K. sayılı kararı)
- Arada hukuki ve fiili kesinti bulunmayan, bir suç işleme kararı kapsamında değerlendirilebilecek dava dosyalarının ayrı ayrı görülüp müstakil ceza tayin edilerek fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırıdır. Bu durumda derdest dava dosyaları açısından birleştirme, kesinleşen dava dosyalarındaki hapis cezaları açısından mahsup değerlendirilmelidir. (Aynı yönde Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, 11.04.2018 tarihli ve 2017/7397 E., 2018/1915 K. sayılı kararı)
- Suç tarihi 28.06.2014 olan dosyalarda suç tarihinde suçun üst sınırı 2 sene olmasına karşılık basit yargılama usûlü tatbik edilmeden ceza tayini hukuka aykırıdır. Bu dosyalarda genelde HAGB denetim süresi içerisinde suç işlendiğinden bahisle ihbar üzerine önceki hüküm aynen açıklanır. Ancak basit yargılama usûlü mutlaka tatbik edilmelidir. (Aynı yönde Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2021/20057 E., 2022/5192 K. sayılı kararı)
- TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilen dosyalarda TCK md. 191/2 uyarınca verilen HAGB uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olduğu hâlde uyuşturucu madde kullanma/bulundurma suçu dışında kasten işlenen başka bir suça ilişkin verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesi sebebiyle hükmün açıklanması hukuka aykırıdır. (Aynı yönde Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 09.09.2019 tarihli ve 2018/4042 E., 2019/5342 K. sayılı kararı)
- TCK’nın 191. maddesi uyarınca verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararının denetim süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanan sanığın eyleminin ayrı bir yargılamaya konu edilerek ayrı ayrı mahkûmiyet kararları verilmesi hukuka aykırıdır. Böyle bir durumda ikinci suçun erteleme kararının ihlali niteliğinde olduğunun tespit edilmesi hâlinde, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan mahkemesince açılan kamu davasında CMK’nın 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilip HAGB kararı veren Mahkemeye ihbarda bulunulması gerekir. (Aynı yönde Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 19.01.2022 tarihli ve 2021/14822 E., 2022/625 K. sayılı kararı)
- 28.06.2014 tarihi öncesinde kesinleşmemiş olan dosyalarda denetim süresinde kişinin yükümlülüklere uymaması üzerine tek ihtar ile uyarılması, ikinci bir ihtar yapılmadan denetim dosyası kapatılarak kamu davası açılması hukuka aykırıdır. (Aynı yönde Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, 14.01.2020 tarihli ve 2019/4622 E., 2020/432 K. sayılı kararı)
- Uyuşturucu madde kullanma suçuna ilişkin verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmediği durumda KADEK kararı kesinleşmeden kararın infaz edilmesi hâlinde şüphelinin denetim yükümlülüklerini yerine getirmediğinden/ihlâl ettiğinden bahisle kamu davası açılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır. KADEK kararı şüpheliye tebliğ edilmeli, itiraz hakkı olduğu bildirilmelidir. (Aynı yönde Yargıtay 20. Ceza Dairesinin, 28.02.2019 tarihli, 2018/4238 E. , 2019/1276 K. sayılı kararı)
- KADEK kararı sonrası hakkında dava açılan sanığa gönderilen davetiyenin; “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” şerhini içermediği durumda mahkûmiyet hükmü tesis edilmesi hukuka aykırıdır. (Aynı yönde Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 27.04.2015 tarihli ve 2015/2677 E., 2015/31224 K. sayılı kararı)
- Sanık hakkında TCK md. 191/2 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesine gerekçe olarak önceki tarihli olarak kasten işlenmiş suçlara ilişkin CMK md. 231 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının gerekçe olarak gösterilmesi hukuka aykırıdır. Sanık hakkında uyuşturucu madde kullanma suçuna ilişkin olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının mevcut olması uyuşturucu madde kullanma suçuna ilişkin HAGB kararı verilmesine engel değildir. (Aynı yönde Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 07.01.2019 tarihli ve 2018/3708 E., 2019/57 K. sayılı kararı)
- Suça konu uyuşturucu maddeyi teslim almak üzere veren ancak kolluğun müdahalesi neticesinde teslim alamayan sanığın eyleminin TCK md. 35 uyarınca teşebbüs aşamasında kaldığının gözetilmemesi hukuka aykırıdır. (Yargıtay 10. Ceza Dairesinin, 15.04.2010 tarihli, 2009/9316 E. , 2010/9133 K. sayılı kararı)