Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Rızai Teslim Olgusu ve Hukuki Sonuçları
Bilindiği üzere “Rızai teslim” de olarak ifade edilen, kolluğun tutanaklarına sıklıkla “şahsa üzerinde suç eşyası bulunup bulunmadığının sorulduğu, bunun üzerine şahsın üzerinde bulunan suç eşyasını rızaen teslim ettiği” şeklinde yansıyan uygulama sonucu ele geçirilen deliller Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 25/05/2021 tarihli ve 2018/433 E., 2021/213 K. sayılı kararı ile de açıkça ifade edildiği üzere “kolluk görevlilerinin karşısında direnme gücü bulunmayan sanığın bu aşamada gösterdiği rızanın hukuken geçerli olmadığı” kabulü ile hukuka aykırıdır. Ancak ilk derece mahkemeleri sıklıkla delillerin elde ediliş biçimlerindeki hukuka aykırılıkları göz ardı ederek mahkûmiyet kararı tesis edebilmektedir. Uyuşturucu madde ticareti suçlarında, rızai teslim olgusunun mevcut olduğu durumda, sanık lehine netice elde edilebilmesinin tek yolu Mahkemenin ele geçirilen delillerin hukuka aykırı olduğu kabulü ile CMK md. 223/2-e uyarınca beraat kararı vermesi değildir. Yine sıklıkla göz ardı edilse de bu tarz durumlarda TCK md. 192/1 hükümlerinin tatbik edilmesi ihtimali mevcuttur. Örnek olayda; sanık rızai teslim ile uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin hakkında resmi makamlar tarafından haber alınmadan uyuşturucu maddelerin saklandığı yerin bilgisini ve uyuşturucu maddeleri kendiliğinden kolluk kuvvetlerine vermiştir. Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 23.05.2016 tarihli ve 2016/297 E., 2016/3042 K. sayılı kararı ile; “Üzerinde silah ve başkasına ait kimlik bulunduğu” şeklindeki ihbar ile hakkında uyuşturucu madde ile ilgili ihbar ve şüphe bulunmayan sanığın, arama kararı bulunmadığı aşamada kolluk görevlilerinin belindeki kabarıklığı sormaları üzerine cüzdanında kullanmak için bulundurduğu eroin olduğunu belirterek uyuşturucu maddeyi teslim ettiği anlaşıldığından; suç resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce kendiliğinden uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini sağlayan sanık hakkında TCK’nın 192/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,” şeklinde rızai teslim olgusunun hukuka aykırılığını tartışmamakla birlikte hakkında uyuşturucu madde ile ilgili ihbar bulunmayan kişinin üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi rızaen kolluk kuvvetlerine teslim ettiği olayla ilgili TCK md. 192/1’in şartlarının oluştuğuna ve etkin pişmanlık hükümlerinin tatbiki ile ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğine işaret etmiştir. İlk derece mahkemeleri TCK md. 192/1’i uygulayarak sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar vermese dahi sanığın hukuki durumunun bu maddeye karşılık gelip gelmediği hususunda şüpheye düştükleri durumda mahkûmiyet kararı ile birlikte tahliye kararları verebilmektedir. İncelediğim pek çok uyuşturucu madde ticareti dosyasında denk geldiğim “rızai teslim” olgusunun etkin pişmanlık hükümlerine karşılık gelen bu boyutunu saygılarımla meslektaşlarımın bilgisine sunarım.