Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 13.03.2023 tarihli ve 2021/15492 E., 2023/2074 K. sayılı kararı
HÜKÜM ÖZETİ : Somut olayda, olay günü gizli soruşturmacıların sanığın yanına giderek “malzeme var mı” diye sormaları üzerine sanığın “metamfetamin var” demesi akabinde uyuşturucu ticareti suçunun gerçekleştiğinin olay tutanağı, görüntü kayıtları ve tutanak mümzii gizli soruşturmacıların beyanlarından da sabit olması karşısında, soruşturma yapan gizli soruşturmacıların suç teşkil eden fiili yalnız pasif davranışlarla izleyip tespit etmek yerine, delil üretmek ve soruşturma başlatmak için kişiyi başka türlü işlemeyeceği bir suçu işlemeye sevk etme yönünde davranışlar sergilemiş oldukları, bunun da gizli soruşturmacı sınırlarını aştığı, kışkırtıcı ajan gibi hareket ederek faili suça teşvik etmiş olduklarının anlaşılmasına karşısında, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2021/15492 E. , 2023/2074 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2021 tarihli ve 2020/401 Esas, 2021/118 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay yıl hapis ve 16.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 17.05.2021 tarihli ve 2021/1029 Esas, 2021/719 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılık düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
3. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
4. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına
5. Eksik inceleme yapıldığına,
ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Antalya İl J.K.lığı KOM Şb. Md.lüğünce yapılan istihbari çalışmalar sonucunda; Manavgat ilçesi ve mahallelerinde … isimli şahsın uyuşturucu madde ticareti yaptığı ve bu suçu geçim kaynağı haline getirdiği, bu şahsın İlçe ve bölgede ismen tanınır, bilinir hale geldiği, ayrıca uyuşturucu madde satışında GSM hattı kullanmadığı ve teknik takibe takılmamak için telefon kullanmaktan kaçınması sebebiyle sanığın uyuşturucu maddeleri gram olarak küçük miktarlarda bağımlılara ayak üstü tabir edilebilecek şekilde sattığı yönünde bilgiler alındığı, alınan bilgiler doğrultusunda uyuşturucu madde imal ve ticareti suçunu delillendirebilmek amacıyla Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/11977 soruşturma sayılı yazısına binaen Manavgat 2. Sulh Ceza Hakimliğince 07.10.2020 tarih ve 2020/2411 D.İş. sayılı kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 139 ve 140 ıncı maddeleri kapsamında gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve teknik araçlarla izleme kararı alındığı, alınan karar ışığında kolluk ekiplerince sanığın izleme faaliyetlerine başlanıldığı, Manavgat 2. Sulh Ceza Hakimliğinden alınan 5271 sayılı Kanun’un 139 ve 140 ıncı maddeleri kapsamında gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve teknik araçlarla izleme kararı gereğince takibi yapılan sanıktan GS2 ve GS5 kodlu gizli soruşturmacılar tarafından 300 TL karşılığında yaklaşık 1 gram ağırlığında metamfetamin maddesi satın alındığı, soruşturma kapsamında gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen GS2 ve GS5’in kolluk görevlisi olduklarının belirtildiği, GS2 ve GS5 kodlu gizli soruşturmacılar tarafından sanık ile yapılan uyuşturucu madde alışverişinde gizli kamera ile çekim yapıldığı ve 08.10.2020 tarihinde tanzim edilen tutanak ile yapılan faaliyetin kayıt altına alınarak dosya arasına alındığı, bu hususun CD çözüm tutanağında açıkça görüldüğü, sanığın kendisini suçlamalardan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilmediği, görüntülerdeki kişinin sanık olduğunun açıkça anlaşıldığı, sanığın da görüntülerdeki şahsın kendisi olduğunu ve para karşılığı uyuşturucu madde verdiğini tevil yollu ikrar ettiği, Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce tanzim edilen ANT-KİM-20-05294 sayılı uzmanlık raporunda maddenin uyuşturucu maddelerden metamfetamin maddesi içerdiği, net metamfetamin maddesinin %96 oranında olmak üzere 0,384 gr olduğunun belirtildiği, tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükümde tekerrüre esas alınan Manavgat 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/564 Esas 2017/468 Karar sayılı kararı yerine, adli sicil kaydında yer alan Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.06.2019 tarih ve 2016/103 Esas 2019/429 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması suretiyle, oluşan hukuka aykırılık düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık …’ın olay günü alıcı görüntüsüyle yanına giden görevlilere uyuşturucu maddeyi para karşılığında sattığı, dosyada bulunan ve alışverişi görüntülü olarak tespit eden kayıtlarla da bu eylemin belirlendiği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Gizli soruşturmacı, adli kolluk görevlisi de olsa, delil toplama faaliyetlerini 5271 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin (e) bendi ve 161 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun ek 6. maddesine uygun bir biçimde gerçekleştirmesi halinde ele geçirilen deliller hükme esas alınabilecek olup, görevlilerin kışkırtıcı ajan sayılabilecek şekilde faili suç işlemeye teşvik ettiği hallerde de ele geçirilen deliller hükme esas alınamayacaktır.
Somut olayda, olay günü gizli soruşturmacıların sanığın yanına giderek “malzeme var mı” diye sormaları üzerine sanığın “metamfetamin var” demesi akabinde uyuşturucu ticareti suçunun gerçekleştiğinin olay tutanağı, görüntü kayıtları ve tutanak mümzii gizli soruşturmacıların beyanlarından da sabit olması karşısında, soruşturma yapan gizli soruşturmacıların suç teşkil eden fiili yalnız pasif davranışlarla izleyip tespit etmek yerine, delil üretmek ve soruşturma başlatmak için kişiyi başka türlü işlemeyeceği bir suçu işlemeye sevk etme yönünde davranışlar sergilemiş oldukları, bunun da gizli soruşturmacı sınırlarını aştığı, kışkırtıcı ajan gibi hareket ederek faili suça teşvik etmiş olduklarının anlaşılmasına karşısında, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 17.05.2021 tarihli ve 2021/1029 Esas, 2021/719 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği,
Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozmanın niteliğine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.