5275 sayılı Kanun’un Geçici 10. maddesinin 1. fıkrası Uyarınca Süresi İçerisinde İnfaz İşlerinin Yapıldığı Kuruma Dönmeyen Hükümlülere İlişkin Firar Eyleminden Ötürü Yürütülen Disiplin Soruşturmalarında Dikkat Edilmesi Gereken Üç Önemli Husus
Bilindiği üzere 5275 sayılı Kanun’un Geçici 10. maddesinin 1. fıkrası; “31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.” hükmünü haiz olup izin bitimini takip eden onbeş gün içerisinde teslim olmayan hükümlüler açısından “firar” eylemine ilişkin disiplin soruşturması başlatılmakta ve disiplin cezaları tesis edilebilmektedir. Covid izninden dönmeyen hükümlülere ilişkin firar eyleminden ötürü başlatılan disiplin soruşturmaları açısından daha önceki yazılarımda da işaret ettiğim üzere üç önemli husus vardır;
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 26/04/2024 tarihli 2024/167 E. , 2024/2907 K. sayılı kararı ile Covid izninden dönmeyen hükümlünün 01/08/2023 tarihine kadar Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmesi gerektiğine dair belgenin tebliğ edilmesi veya en azından hükümlünün GSM numarasına infaz durumuna ilişkin bilgilendirme SMS’i atılması gerektiği ifade edilmiştir. Aksi hâlde firara ilişkin disiplin cezası verilmesi hukuka aykırı olacaktır.
Firar suçuna ilişkin kesinleşmiş disiplin cezasının infazının hükümlünün iyi hâlli olmasına engel teşkil ettiği, disiplin cezasının 5275 sayılı Kanunun 48/3 maddesi uyarınca kaldırılma süresinin altı ay olduğu bilinmektedir. Ancak aynı eylemle ilgili ceza mahkemesince verilen beraat kararı disiplin cezasını hukuka aykırı hâle getirir. Hükümlünün eyleminin firar suçunu oluşturmadığı kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit edildiğine göre aleyhe kıyas yapılarak infaz mahkemesince firar eyleminin gerçekleştiği kabul edilemez. Bu durumda firar suçuna ilişkin kesinleşmiş bir disiplin cezası varsa dahi Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığına başvuru ile cezanın yasal süre bitmeden kaldırılmasının talep edilmesi, reddi hâlinde İnfaz Hâkimliğine şikâyet yoluna gidilmesi mümkündür. (Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/06/2013 tarihli 2013/2860 E. , 2013/4464 K. sayılı kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 02/04/2021 tarihli ve 2019/3080 E. , 2021/5908 K. sayılı kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 05/12/2016 tarihli ve 2016/4370 E., 2016/4159 K. sayılı kararı, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 10/12/2015 tarihli ve 2015/21187 E., 2015/8491 K. sayılı kararı)
Covid izninden dönmeyen hükümlülere ilişkin firar eyleminden ötürü başlatılan disiplin soruşturmaları tipik firar soruşturmalarının aksine firarın gerçekleştiği tarihte değil hükümlü ceza infaz kurumuna alındığı tarih itibariyle başlatılmaktadır. Zira Covid izninden dönmeyen hükümlülere ilişkin yürütülen soruşturmalarda gerçek anlamda bir firar tarihi bulunmamakta, firarın gerçekleştiği kabul edilen tarih 15/08/2023 tarihi olarak kabul edilmektedir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 47. maddesinde öngörülen emredici ve hak düşürücü süre olan en geç firar tarihinden itibaren 5 gün içerisinde başlatılması gerektiği hâlde hükümlü müvekkilin yakalanarak kuruma geri alınması üzerine hak düşürücü süre geçtikten sonra başlatılması hukuka aykırıdır. Her üç gerekçeyle hukuka aykırı olduğuna işaret ettiğimiz ve itiraz ettiğimiz firar eylemine ilişkin tesis edilen disiplin cezasının kaldırılmasına ilişkin İnfaz Hâkimliği kararı;
5275 sayılı Kanun'un Geçici 10. maddesinin 1. fıkrası Uyarınca Süresi İçerisinde İnfaz İşlerinin Yapıldığı Kuruma Dönmeyen Hükümlülere İlişkin Firar Eyleminden Ötürü Yürütülen Disiplin Soruşturmalarında Dikkat Edilmesi Gereken Üç Önemli Husus
— Av. Bedirhan Şimşek (@AvBedirhanSim) October 16, 2024
Bilindiği üzere 5275 sayılı Kanun'un… pic.twitter.com/nlNYxixqmd